Her yörede özellikle iç Anadoluda Ermeni yerleşkesi olan muhitlerde define bulmak mümkündür!
1850 yılından önceki medeniyetlere gitmeden ve bilinen Ermeni isaretlerine dayanmadan;
Bir çoğumuzun sadece nişan kabul ettiğimiz arazideki izler vardır!
Bunlara dayanarak acil gömülmüş genelde küp, kazan gibi şeylerin içinde define bulabiliriz!
Bu araştırmayı yaparken, köstebek gibi yer yeri kazmak yerine elimizde pulse bir cihaz olursa yorulmayız!
Bu nişanlar öncelikle su gözesi su kaynağıdır arazide;
Bu gözlerin ilk bakılacak yeri kaynak suyunun altı,
Suyun aktığı yönde 3, 7,11, 21 metreler,
Yine suyun aktığı yönün zıttı aynı tek rakamdaki noktalar,
Suyun yanındaki yaşlı ağaç dipleri ve çevresi,
En önemlisi gözenin 1 kademe yüksekti gösterdiği yerdeki şüpheli yerdir.
Yön olarak güney batı tercihli olsun!
Ayrıca ayağı yani akarı Doğu yada Güney olan gözler en önemli olan nişan yerleridir!
Arazideki farklı kaya yada yerinden kalmayacak taş önemlidir!
Siyah taş, siyaha meyilli taş çok tercih edilmiş olsada sarı kaya ve taşlarda önemlidir! Yine bunların altları ve dediğim tek rakamdaki noktalar önemlidir!
Gelelim ağaçlara yaşlı ağaçlara bunların bölgeye yöreye göre cinsi değişir!
Ardıç ağacı başta olmak üzere, Ahlat, kuşburnu çalışı yaban armutu, çam ağacı , meşe ağacı , ceviz ve dut ağaçları dipleri ve çevreleri tercih edilmiştir yine!
Diğer bu tip gömü yerleri tek dikili taş , zirve herkesin görebileceği sivri tepe başlarıdır ve yol kenarlarındaki dikkat çekebilecek alanlardır! Birde Tarlalar vardır tabi bunların kör noktası ve tumpları önemlidir.
Tarla derken bu günkü tarım alanın yüzde 50 si yenidir, Halk dilinde bu tarlalara GAVUR tarlası denir. Elbette hepsinde olmaz nadirdir
Bunlarda gözle görülecek işaret olmaz, araziyi okumak anlamak kâfidir! Kaçarken yada olası bir baskın öncesi Ermeni ve bazı çetelerin küçük gömüleri bu şekildedir!
Alması basit 20 cm den başlar 1,5 metreye varmaz! Yeterki pulseniz ve gözünüz keskin olsun!
Son olarak Y yapan her şey önemli bu basit dediğim işte dere yol gibi Y yapan yerlerin orta burnu yada güneyde kalan kısmında çöken, tümsek yapan yerler otun erken büyüyüp yine erken solan yerleri!
Özellikle ağaçlara yapılan metraj ölçüsü, adımdan çok ayaktır! Ayaklar birbirine değdirilerek birinin topuğu diğerinin ucuna değdirilerek yürünen ölçü ki tek rakamların yanında en çok 21 kullanılmıştır.
Bir arazide kırmızı toprak varsa belirgin bir yerde onun çevresine mutlaka bakın! Öyle büyük kırmızı dağ tepe demiyorum küçük ama belirgin alan olacak!
Gözeler nişan yeri olarak kullanışmışsa etrafta Teslis, Üçleme aranmalıdır. Teslisin ne olduğuna ince ince değinmeden, konuda da basit hemen oldu bitti gömüler olduğu için konu çok teferruata girilmemiş, üçgenin uzun ucu yönünde tek sayılı adımda yasa Teslisin Orta yerinde Tek Tanrı tabir edilen noktalar genelde baz alınmıştır. Bu gibi yerleri gömerken zamanları kısa olduğundan geride kesin göze çarpan irdelenecek şekilde kalıntı vardır. Tekrar söyleyelim definelerde işaretlerden çok sistemler öne çıkar bu gibi yerlerde kimse bu işaretin 2 metre altında gömü var gel al diye işaret bırakmaz !!!
İşe yaramaz cihazlar ve falcılık
İşaret ve anlamlarıyla yada yanına aldığı cihazla yola çıkanların boş dönmesi.
Birinci sebeb falcılıkla bu işi yapması, ikincisi duyduğunu her yerde uygulaması, üçüncüsü elindeki alet edevat cihaza olduğundan fazla güvenmesi.
Bu işte yalan dolan laf olsun diye yazıp çizenlerin söyledikleriyle yola çıkanlar hüsrana uğrar. Her zaman dediğimiz gibi eğer bir işaretiniz varsa bu her bölgede aynı şekilde sonuca çözüme gidecek diye bir sonuç doğurmaz ve asla öylede olmaz.
İşaretlere bakarak burada define var kanısına varmak aptallıktır. İşarete bakarak din dil ve bir nebze alanda ne olduğu tahmin edilir. Her gördüğün işaret değildir, bu yüzden kaya falcılığı yapanlar sonuça ulaşamaz.
Elindeki cihazın ne yapabildiğini bilmeyen adam yeri bulur cihaza fazla güvendiğinden üzerine basar geçer burada yokmuş yanıldım der gider. Halbuki ya daha çok derindedir yada cihazı tuttuğun noktadan bir karış belki ötededir.
İşaret arayan insan çogu definelerin ya işaretsiz yada var olan işaretin kırılıp yada tahrip oldugunu akıl edemez.
İşaretten önce gelen şey arazi yapısı ve alandır. Yaşanmışlık varmı, arazide geçmişin tarihin izi varmı, bir yerleşim alanı varmı, burası hangi medeniyete ait, buranın mezarları evleri kutsal noktaları suları yaşlı ağaçları hatta tarlaları nerde gezip görüp tanımalı. Yaşam olan yerde çil çil küp küp altın olmasada yada definenin bu olduğunu düşünen adam defineci olamaz.
İllâ işaret olacak diye bir kavram yokken. Dile getirilmeyen asıl işaretler şunlardır. Yada var olan işaretin sizi götüreceği yerlerde aynıdır.
İşlem yapılmış dolgu tümsek yada çukurlar. Özellikle kayadan kesim yapılmış artıklar molozlar mıcırlar, taş kesimi yapılmış işlem görmüş açık yada kapalı mağaralar. Yaşlı ve insan eliyle dikilmiş ağaçlar bunların geometrik şekilleri, dikili taşlar ve sıralanışı, su gözeleri, arazide V,Y yada makas yapan yollar dereler. Eski kilise yerleri.
Cevrede olmayan farklı taşlar başka bölgelere ait. Killi, Kireçli ve dövme toprakla kapatılan girişler kii her gördüğün dövme toprak değildir.
Bunu açalım özellikle, Dövme toprak bir yerin zor açılması için yapılmıştır. Özellikle kırmızı çömlek yapılan toprakla yapılır. At eşek ve katır sidigi ile bu toprak su kullanılmadan çamur hale getirilir ve bu çamur gerekli yere doldurulur. İsmi dövme toprak olsada döverek değil bu şekilde çamur olarak basılır.
Kazı sırasında bu nasıl anlaşılır ? Kazarken sert olur kazma parmak parmak koparır, buda yetmez tuzlu bir gaz yayar kazan insanın dudakları tuzlu bir tat alır kazan farkında olurda eşek sidiği yaladığını bilmez ))) dövme toprak gevşedikçe sidik gaz olarak sadece dudağa değil tüm vücuda siner, eve geldiğinde iki üç sabunlanmayla zor çıkar birazda vücut yağlıymış gibi şekilde olur )))
Horasanı zaten herkes bilir, biri kaya kapatma diğeri toprak kapatma işlemidir.
Bu tür yerleri bulmak için bölgenizdeki ihtiyarlardan yardım alabilirsiniz en kötü şartta. Daha derine gitmek için tarih ve coğrafi bilgi sahibi olmak yada araştırmak kafidir.
Burada biri bir konu açmış biliyor bu adam yada bilmiyor mevzu bu değil.
Burada yazanın sana kârı da olur zararıda. Klavye definecilerini artık ayırıp bi kenara koyun.
Önemli olan senin geçmişi bilmendir. Definecilik aslında budur. Mesele Tarihçi olabilmektir.
O insanlar nasıl yaşadı kim kimi yönetti kıralı kimdi hangi para birimi vardı ve hatta bu paranın madeni neydi.
Dini inançları ölü gömme gelenekleri, kültleri, adet ve hatta töreleri bunları bilmeyen adam eline bir dedektör alıp dağı taşı gez ne olur, boşu boşuna ömrünü tüketir.
Biz toplum olarak okumayı araştırmayı sevmeyiz, onun yerine kahve köşelerinde okey oynarken anlatılan hikayeler üzerine yola çıkarız. Gerçeği ve Doğruyu okuyup yol almayı nasip etsin Allah. Zaten bu internet sitelerindeki kopyala yapıştırıcıların aklıyla yola çıkanında yazıktır haline. Gidip dedenizden nenenizden yer sorun daha iyisidir.
Kısacası şu sadece işaret odaklı değil, toprağa bakarak kayaya bakarak akıl ve mantık çerçevesinde yol almak iyidir. Arazinin ve toprağın dilini biliniz öğreniniz.